aynı olmak

Turkish-English Translation

  1. Verb to equal
  2. Verb to agree
  3. Verb to amount to something
Turkish-English translations from Zargan's own database

Turkish-English Phrases

... ile aynı olmak
to be same as ... Verb
aşağı yukarı aynı olmak
to approach Verb
aynı dam altında olmak
to be in cahoots Verb
aynı düşüncede olmak
to share an opinion Verb
aynı düzeyde olmak
to be of the same standing Verb
aynı düzeyde olmak
to rank with Verb
aynı fikirde olmak
to agree with sb Verb
aynı fikirde olmak
to agree upon sth Verb
aynı fikirde olmak
to agree Verb
aynı fikirde olmak
to concur Verb
aynı fikirde olmak
to share an opinion Verb
aynı fikirde olmak
to fall into line with Verb
aynı fikirde olmak
to agree concerning sth Verb
aynı fikirde olmak
to agree with Verb
aynı görüşte olmak
to fall in with sb's views Verb
aynı görüşte olmak
to agree with Verb
aynı görüşte olmak
to agree Verb
aynı gruptan olmak
to be one out of the box Verb
aynı kanıda olmak
to see eye to eye Verb
aynı kötü durumda olmak
to be in the same predicament Verb
aynı meslekten olmak
to be one of the craft Verb
aynı sırada olmak
to range among Verb
aynı sırada olmak
to rank pari passu with Verb
aynı siyasal taraftan olmak
to be of the same political stripe Verb
aynı sorunları olmak
to be in the same boat Verb
aynı tarafta olmak
to take the same side Verb
aynı yanda olmak
to be on the same side Verb
benimle aynı mahalleden olmak
to come from my place Verb
bir raporun onayında aynı fikirde olmak
to be unanimous in their approval of a report Verb
bir vahşi ile aynı düzeyde olmak
to be on the same plane as a savage Verb
biriyle aynı düzeyde olmak
to be on equal footing with sb Verb
biriyle aynı fikirde olmak
to concur in sb's opinion Verb
biriyle aynı fikirde olmak
to fall in lob with sb Verb
biriyle aynı fikirde olmak
to fall in with sth Verb
biriyle aynı fikirde olmak
to be of sb's mind Verb
biriyle aynı fikirde olmak
to agree with sb Verb
biriyle aynı inanca sahip olmak
to share someone's belief Verb
biriyle aynı kıdemde olmak kıdem sırasıyla
in order of seniority
biriyle aynı seviyede olmak
to take rank with sb Verb
biriyle aynı seviyede olmak
to rank with sb Verb
biriyle aynı sınıfta olmak
to be in the same class with sb Verb
biriyle bir konuda aynı fikirde olmak
to agree with someone on something Verb
biriyle tamamıyla aynı düşüncede olmak
to be wholly with someone in thinking Verb
hepsi aynı şey olmak
to be all of a piece Verb
herkes aynı fikirde olmak
to be all of one mind Verb
ikisi de aynı mezhepten olmak
to be both of the same persuasion Verb
konuşmacıyla aynı fikirde olmak
to concur with the speaker Verb
sıralamada aynı değerde olmak
to rank as pari passu Verb
yeni çıkarılan hisselerle aynı düzeyde olmak
to rank pari passu with new shares Verb
Turkish-English phrases from Zargan's own database